Tarihçe 22 Haziran 2024, 13:01

MIKRİ (KIRVAR) AŞİRETİ
Mıkri aşireti Adıyaman ili Gerger İlçesi merkezinde ve bu ilçeye bağlı Yeşilyurt(vank), Gönen, Hılem, Kaşyazı(Karuk), Ağcan köylerinde; Diyarbakır ilinin Çermik ilçesine bağlı Bayat(fıseyni) köyü ile Siverek ilçesinde varlığını sürdürmekdir. Nüfusu 3.500 civarında olan etnik kökeni zaza olan bir aşirettir. Aşiretin atası olan Mıkri köken olarak kırvardır. Bu nedenle aşiretin nasıl meydana geldiğini, nereden geldiğini öğrenmek için ilk olarak kırvar aşiretinin tarihine göz atmamız gerekiyor.
Kırvar aşireti 1100-1150 yılları arasında Afganistan’ın Delhi(Delhi o zamanlar Afganistan toprağıydı.) bölgesinde hüküm süren Gur emiri İzzetin Hüseyin'in oğullarına dayanmaktadır. Aşiret bu tarihlerde Moğol istilası nedeniyle Anadoluya göç etmek zorunda kalan ve etnik kökeni zaza olan bir oymaktır. Osmanlı kayıtlarında "Karver" olarak adı geçen aşiret 1560 yılına kadar Tuncelinin Çemizgezek kazasına bağlı bir sancak beyi hasıyken. 1560 yıllarından sonra osmanlının yer değiştirme politikası ile çemizgezekten merkez siverek ve gergere yerlesmişlerdir. (1560 lı yıllarda Gergerden de tuncelinin Çemizgezek ve pülümür ilçelerine Şeyh hasanlı aşıreti gönderilmiştir. ) 1600’lü yıllarda merkezi Siverek olan Malatya, Adıyaman, Elazığ bölgesinde hüküm sürmüş bir beylik olduğu rivayet edilir. Osmanlı salnameleri incelendiğinde ise Kırvar aşiretinin o zamanki Beyi İbrahim Paşa(Molla Ahmed)dir. 1635 tarihinde revan seferi olarakta bilinen Safevi devletinin üzerine (Irak'a)sefer düzenleyecek olan IV. Murat Güneydoğudaki tüm beyleri onlarla istişare etmek ve asker yardımı talebinde bulunmak maksadıyla çağırır. Molla Ahmed; “Bey beyin ayağına gitmez.” diyerek bu çağrıyı reddetmiştir. Bunun üzerine IV. Murat Van beylerbeyini Kırvar aşiretinin üzerine göndermiş. Ve aşiretin tüm bireyleri için ölüm emri vermiştir Aşireti dağıtılmış geriye kalanlar ise başka isimler altında yaşamaya çalışmıştır. Bu olaydan yaklaşık 120 yıl sonra 1750’li yıllarda Kırvar aşiretine mensup üç kardeş Siverek ilçesi Büyüktepe(tıl) köyü sınırlarında bulunan kırvare adı verilen bölgeye yerleşmişlerdir. Kırvar aşiretinin türediği ve İsimleri Mıkri, Ayvaz ve Yusuf olan bu üç kardeş diktikleri bağlardan aldıkları üzümle geçimlerini sağlıyorlarmış (bu konuda da çeşitli efsaneler anlatılır) Kardeşler arasında daha sonra bir ticari anlaşmazlık olmuştur. Bunun üzerine Mıkri de kardeşleri ile kavga etmek istemeyip bölgeden göç etmiştir. Bazı söylemlere göre de kendisi ve çocukları bölgede ezilen halkları korumak adına zabitan görevi ile görevlendirilmiştir. Ama ilk seçenek aşiret yapısına daha uygun düşmektedir. Her iki seçenekten hangisinin doğru olduğu tam bilinmemekle birlikte Mıkri yedi oğlu ile birlikte Kırvarede'den ayrılır. Bu ayrılıkla Mıkri Aşiretinin tarihi başlar.
Mikri(Baba) en küçük oğlu Mikri(Oğlu) ile birlikte Diyarbakır ilinin Çermik ilçesine bağlı olan Bayat(Fıseyni) köyüne yerleşmiştir. Diğer altı oğlu’da sırasıyla ÖMER (Alduş) ŞAHAN(Alduş), HASAN (Yeşilyurt), HIDIR(Gönen),HÜSEYİN(Hılem) ve ismi net olarak bilinmeyen lakin ailesine Zelala denilen kardeş Cevizpınar(Beğo) Köylerine yerleşmişlerdir. Aşiretin gövdesini oluşturan bu altı kardeşten Bayat(fıseyni) köyünde ikamet eden oğul Mikri’nin yedi erkek oğlu dünyaya gelmiştir. Bunlardan ikisi hakkında net bilgi yok evlenmeden öldürüldükleri bundan ötürü soyunun devamının sağlanamadığı söylenirken bazı rivayetlere göre ise ülkenin herhangi bir yerine göç ettiklerinden bağlantının kesildiği bundan ötürüde haklarında bilgi olmadığı söylenmektedir.
Geriye kalan beş oğlu da şu aileleri oluşturmaktadır:
Döhsa ailesi( soyadları Ensariogllari, Ansarioğulları, Göktepe),
Begzade ailesi(soyadları Karaaslan)
,Demiha ailesi(soyadları Kaya,Akdeniz,toprak),
Deama ailesi(soyadları Çiçek)
Vusa ailesi(soyadları Yılmaz,susam,kahya)
Birde ismi bilinmeyen ama ailesine Celala veya Zelala denilen kardeşin çocuklarının kan davasına bulaştıkları bu nedenle Beğo’dan Tillo'ya ordan Bibol’a ordan da tekrar Siverek'e bir kısmının da Adana'ya göçtükleri ve Mıkri olduklarını bildiklerini ilk soyadlarının Günçavdı olduğunu şu anda ise Kırvar soy ismini taşıdıklarını bilmekteyiz. Geriye kalan beş kardeşten Gerger(alduş)'ta yaşayan Ömerin belli bir süre sonra en kücuk kardeş mikrininde bulundugu Çermiğin fıseyni (Bayat) köyüne gittiği ve ailesine
Améranlar dendigini soyadlarının da (Soğukçeşme )olduğunu biliyoruz. Kardeşlerden Şahanın ise suriyeye gittiği daha sonra ise tekrar ordan sivereğe göçtüğünü biliyoruz ailesine Şahnanlar deniyor ve Şanlı soyisimlerini taşıyorlar
Yeşilyurt(Vank)’ta yaşayan Hasan'ın,
Ali”élan ailesi”(soyadları yıldırım,bahçe),
Hasan”Hésénan ailesi ”(soyadları Doğanlar),
Hamza”Haman ailesi”(Ağcanlılar soyadlari Demirler),
Hıdır”Hıdan ailesi”(Karuklu Boğalar),
Kemal”Kal”( Kutan ailesi- soyadları Aslan,Kılınç,Gökhan, Mıkri ve
Vuskal ailesi- soyadları Dündar,Ay,Aydın,Çayır, Kaçmaz)
bu beş oğlu kendi ailelerinin atalarıdır. Bunlardan sadece Kemal”kal” ın çocuklarının arasında bir kan davası olduğundan kendi isimleri olan Hısé kuti (Kutan) ve Vusékali (Vuskal) olarak bilinmektedirler.
Gönen’e Yerleşen Hıdırın;
Beko”neban ailesi”( soyadları Aslan),
Hüseyin”Hısan ailesi ”(soyadları kartal,özkartal,alpkaya,ak),
Hakverdi”hakverdiyan ailesi ”(Soyadları Koç, Kaya)
adlarındaki bu üç oğlu da yine kendi ailelerinin atalarıdır.
Son olarak Hılem köyüne yerleşen Hüseyinin; Resul”resulan
Ailesi ”(soyadları Kaya,Akdağ, Aka),
Yusuf ”Dedyusuban ailesi”( soyadları Aslan, Tekin,Balık),
İsmail”Sımailan ailesi ”(soyadları Ateş, Akbaş, Alpaslan),
Babo”baban ailesi”(soyadları Alp,)
Ali "Dealiyan ailesi " (soyadları Karaman, Kurt, Karabulut, Aldemir)
Begzade "Begzadan ailesi " (soyadları Afşin, can )
Halıt "Dehalıtan ailesi " (soyadları Balık , Abalık)
adlarındaki yedi oğluda kendi ailelerinin ataları olmuşlardır.
Şu an itibarı ile nufusları 3500’ü bulan Mikri Aşireti Hanefi mezhebine mensup, etnik kökeni zaza olan ve bölgede nüfuzu olan bir ailedir. Bir ayrıntı daha var ki yıllarca Mikri olarak bilinen Ağcan(Beganlar soyadları Çelik, Afşin, Sarıboğa ) Demirtaş(melho, bıldeş,sorıkın tamamı), Gündoğdu(mışrak,bodinin tamamı), Sutepe(siver), Ağaçlı( drejan- tunçte,ok ,sarıdoğan) ve de Karuk’un bir bölümü(memişler” miriçıkler” ) aslen Osmanlının yer değıştirme yasası gereği 1560 yılında çemizgezekten göçen Kırvarlardır. Kan bağı olarak birbirlerine bağlı olsalar da bu köyler aslında Mikri değil Kırvar'dır.
Gerger ilçemizin en büyük aşireti olan Mıkri Aşiretinin Lider Konumundaki ailesi Kemal”kal”ın soyundan gelen Hıse kutan gillerdir. Yaklaşık yüzyıldır kendilerine verilen önderlik görevini en iyi şekilde yerine getiren aile ağalık olayını sembolikleştirmiş ve tüm aşireti kucaklayıp bölgedeki diğer aşiretler gibi dağılmalarının önüne geçmiştir. Şu anda Gerger eski ismi ile Alduşun ilçe olup Gerger ismini almasını sağlayan Hısé kut’un oğlu Zeynel aslan 32 yıl belediye başkanlığı yapmış hem de aşiretin liderliğini üstlenmiştir. Aşiretin unutulmayan efsaneleşen ismi olmustur. Mıkri aşireti siyaset haricinde tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. Mıkri aşireti mensuplarının büyük şehirlere yapılan göçlerden sonra ülkenin sayılı işadamları arasında yerlerini aldıklarını da görmekteyiz. 2022 yılında merkezi Gerger olan ve Kutan ailesi mensubu Hasan Aslan tarafından Mıkri aşireti yaşatma ve kültür derneği kurulmuştur. Farklı bilgiye yada ulaşamadığımız bir mikri ferdi varsa mesaj yoluyla yada bu paylaşımın altına yorum yaparak iletişime geçebilirler Her birey nerden geldiğini bilmelidir, her ağaç kendi kökü üzerinde yeşerir, kökünün üzerinde büyümesi içinde bu şarttır.iyeye gittiği daha sonra ise tekrar bili
Yeşilyurt(Vank)’ta yaşayan Hasan'ın, Ali”élan”(yıldırım,bahçe),
Hasan”Hésénan”(Doğanlar),
Hamza”Haman”(Ağcanlılar Demirler),
Hıdır”Hıdan”(Karuklu Boğalar),
Kemal”Kal”( Kutan-Aslan,Kılınç,Gökhan,Mıkri ve Vuskal-Dündar,Ay,Aydın,Çayır, Kaçmaz)
bu beş oğlu kendi ailelerinin atalarıdır. Bunlardan sadece Kemal”kal” ın çocuklarının arasında bir kan davası olduğundan kendi isimleri olan Hısé kuti (Kutan) ve Vusékali (Vuskal) olarak bilinmektedirler.
Gönen’e Yerleşen Hıdırın;
Beko”neban”(Aslan),
Hüseyin”Hısan”(kartal,özkartal,alpkaya,ak),
Hakverdi”hakverdiyan”(Koç, Kaya)
adlarındaki bu üç oğlu da yine kendi ailelerinin atalarıdır.
Son olarak Hılem köyüne yerleşen Hüseyinin; Resul”resulan”(Kaya,Akdağ, Aka),
Yusuf ”Dedyusuban”( Aslan, Tekin,Balık),
İsmail”Sımailan”(Ateş, Akbaş, Alpaslan),
Babo”baban”(Alp,)
Ali "Dealiyan" (Karaman, Kurt, Karabulut, Aldemir)
Begzade "Begzadan" (Afşin, can )
Halıt "Dehalıtan" (Balık , Abalık)
adlarındaki yedi oğluda kendi ailelerinin ataları olmuşlardır.
Şu an itibarı ile nufusları 3500’ü bulan Mikri Aşireti Hanefi mezhebine mensup, etnik kökeni zaza olan ve bölgede nüfuzu olan bir ailedir. Bir ayrıntı daha var ki yıllarca Mikri olarak bilinen Ağcan(Beganlar Çelik, Afşin, Sarıboğa ) Demirtaş(melho, bıldeş,sorık), Gündoğdu(mışrak,bodin), Sutepe(siver), Ağaçlı( drejan- tunçte,ok ,sarıdoğan) ve de Karuk’un bir bölümü(memişler”miriçıkler”) aslen Osmanlının yer değıştirme yasası gereği 1560 yılında çemizgezekten göçen Kırvarlardır. Kan bağı olarak birbirlerine bağlı olsalar da bu köyler aslında Mikri değil Kırvar'dır.
Gerger ilçemizin en büyük aşireti olan Mıkri Aşiretinin Lider Konumundaki ailesi Kemal”kal”ın soyundan gelen Hıse kutan gillerdir. Yaklaşık yüzyıldır kendilerine verilen önderlik görevini en iyi şekilde yerine getiren aile ağalık olayını sembolikleştirmiş ve tüm aşireti kucaklayıp bölgedeki diğer aşiretler gibi dağılmalarının önüne geçmiştir. Şu anda Gerger eski ismi ile Alduşun ilçe olup Gerger ismini almasını sağlayan Hısé kut’un oğlu Zeynel aslan 32 yıl belediye başkanlığı yapmış hem de aşiretin liderliğini üstlenmiştir. Aşiretin unutulmayan efsaneleşen ismi olmustur. Mıkri aşireti siyaset haricinde tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. Mıkri aşireti mensuplarının büyük şehirlere yapılan göçlerden sonra ülkenin sayılı işadamları arasında yerlerini aldıklarını da görmekteyiz. 2022 yılında merkezi Gerger olan ve Kutan ailesi mensubu Hasan Aslan tarafından Mıkri aşireti yaşatma ve kültür derneği kurulmuştur. Farklı bilgiye yada ulaşamadığımız bir mikri ferdi varsa mesaj yoluyla yada bu paylaşımın altına yorum yaparak iletişime geçebilirler Her birey nerden geldiğini bilmelidir, her ağaç kendi kökü üzerinde yeşerir, kökünün üzerinde büyümesi içinde bu şarttır.